Yön Sanat Atölyesi ve Türkiye Engelsiz Sanat Birliği tarafından bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Engelsiz Sanat Ödülleri Töreni, Üniversitemiz Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Erzincan Üniversitesinin de paydaşlar arasında bulunduğu ödül törenine Erzincan Vali Alisi Arslantaş, AK Parti Erzincan Milletvekili Av. Serkan Bayram, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümg. Mehmet Özoğlu, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, kurum ve kuruluş müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Düzenlenen Gece ile ilgili bilgi veren Yön Sanat Atölyesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Öksüz, engellilerin yanı sıra sosyal anlamda da engellenen çocuk ve gençlerle profesyonel sahne sanatları çalışmaları yaptıklarını dile getirerek, toplumsal barışa katkı sağlamak ve ülke genelinde farkındalık yaratmak amacı ile organize ettikleri Engelsiz Sanat Ödüllerinin bu yıl 4’üncüsünü gerçekleştirdiklerini söyledi.
Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu da, gecenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, “Hedef gönle girmek, hoş bir seda bırakmaktır” dedi. Türkiye Engelsiz Sanat Birliği ve Yön Sanat Atölyesinin de bu amaçla yollara düştüğünü kaydeden Rektör Çapoğlu şöyle konuştu: “Vazgeçmezlerse, hedeflerinden şaşmazlarsa çok daha güzel öyküleri olacaktır. Çok kişinin gönlüne girecektir. Mademki biz muasır medeniyeti istiyoruz, o halde yaklaşık toplumumuzun yüzde 12’lik kısmını oluşturan engellilerin hayatların da kolaylaştırmamız lazım. Sadece onların değil, onlarla beraber yaşayan aileleri de içine katarsak yaklaşık 30 milyonluk bir hedef kitlemiz var. Bu 30 milyonluk hedef kitlenin sağlığını korumalıyız” ifadelerini kullandı.
Ardından kürsüye gelen Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş, konuşmasına Merhum Âşık Veysel’in sözleri ile başladı. “Beni hor görme kardeşim. Sen altınsın, ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz. Sen kalemsin, ben uç muyum”?
Konuşmasını sürdüren Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş, “Varlıkların en üstünü, en şereflisi olan insanların renklerine, ırklarına, fiziki yapılarına, sağlam veya engelli olduklarına bakmadan, insana insan olduğu için değer vermeliyiz. Unutmayalım ki engelli kardeşlerimizin yaşadığı sorunlar yalnız kendilerinin değil ailelerinin, çevrenin, toplumun kısacası tüm insanların sorunudur. Özellikle insanın yetişmesinde omuzlarında büyük bir yük olan başta öğretmenlerimiz olmak üzere toplumun her bir ferdi engelli kardeşlerimize yaklaşım noktasında örnek olmalı ve toplumda farkındalık duygusu oluşturmada büyük gayret sarf etmelidir. Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın ‘’Harabat ehline hor bakma zahit, Defineye malik viraneler var.’’ dizelerinde ifade ettiği gibi dış görünüş bakımından önemsenmeyen pek çok kimse zengin gönül yapısıyla Allah katında çok değerli olabilir. İnsanımıza Yunus’un deyimiyle ‘’Yaradılanı severim, Yaratandan ötürü’’ anlayışıyla yaklaşmalıyız.
Şunu biliyoruz ki engelli olmak bir noksanlık değildir ve toplumdaki her birey hayat süreci içerisinde engelli olabilir. Önemli olan engelli vatandaşlarımızla ilgili önce zihinlerimizdeki engelleri ortadan kaldırmak ve onların günlük yaşantılarında hayatlarını kolaylaştıracak tedbirleri almaktır. Engelli vatandaşlarımıza fırsat verilmesi halinde ekonomik, sosyal, kültürel, spor ve benzeri her alanda üstün başarılara imza attıklarını görmekteyiz. Ekim ayında Ampute Millî Takımımız Avrupa Şampiyonu oldu.
Engelli kardeşlerimiz hepimizi gururlandırdı. Bu başarı hikâyesinde bir kez daha gördük ki ön yargılardan uzak bir şekilde insanımıza fırsat verildiğinde tarihi başarılar kazanabiliyoruz.
Engelli öğrencilerimizin hayatın akışı içinde umutsuzluğa kapılmaması, özgüven kazanması noktasında okullarımızda düzenlenen etkinliklere katılması bizler için çok anlamlı ve değerlidir.
Eğitimde kritik dönemler vardır. Bu dönemlerde engelli yavrularımızın eğitiminin aksaması, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur. Bu nedenle engelli öğrencilerimizin üretim çarkının öznesi olmasını istiyorsak yetenekleri doğrultusunda eğitim stratejisi belirlemeliyiz. Engelli öğrencilerimizin eğitim ve öğretiminde geçmiş yıllara göre çok ileri sevideyiz. Ama yine de yeterli görmüyoruz.
Ülkemizde yaklaşık 9 milyon engelli bireyimiz var. Bu nedenle engelli yurttaşlarımızın sorunlarını görmezden gelmek sorunları göz ardı etmek toplumun büyük bir kesimini yok saymaktır.
Ben bu duygu ve düşüncelerle 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Ödül alacak kardeşlerimi tekrar tebrik ediyorum. Tüm engelli kardeşlerimi sevgiyle muhabbetle selamlıyorum” dedi.
Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy ve Erzincan Milletvekilli Serkan Bayram da gecenin anlam ve önemine iliştin kısa bir konuşma yaptılar.
Konuşmaların ardından engelli gençler ve öğrenciler tarafından çeşitli etkinlikler sergilenerek, Spor Sanat ve İş dünyasında engelli bireyler için katkıda bulunanlara yönelik 4. Engelsiz Sanat Ödülleri takdim edildi